Murat Kendugan
Tembellikten Kurtulma Yolları ARAMAYIN!

Tembellikten kurtulma yolları üzerine Youtube'da sayısız video bulabilirsiniz. Kimileri tembellikten kurtulma sanatı kimileri ise tembel insanların ortak özelliğini sıralamış durumda. Araştırmalar gösteriyor ki tembellik hepimizin genlerinde var. Bundan kurtulmaya çalışmak yerine onu kucaklayalım ve avantajımıza kullanmayı öğreneceğimiz 2 basit yöntem ile karşınızdayım.
#Tembellik #MinikAlışkanlık #20SaniyeKuralı
Videoma bir beğeni ve yorum bırakarak bana destek olabilirsiniz. Yeni videolardan ücretsiz haberdar olmak için de Abone ol butonuna tıklamanız yeterli :)
Bir iddiaya göre Bill Gates’e “Zor işleri başarmak için kimi işe alırdınız?” diye sordukların da “her zaman tembel kişileri seçerim çünkü işi yapmanın kolay bir yolunu bulurlar” demiş. Tabii bu hikaye ne kadar gerçek orası tartışılır. Ancak, hikayenin ana fikri bize gösteriyor ki tembelliğimizi kendi avantajımıza kullanabiliriz. Bu nedenle ben de diyorum ki Tembellikten kurtulma yolları ARAMAYIN! Onu sevin ve kendi avantajınıza kullanın.
Araştırmalar gösteriyor ki tembellik kalıtsal bir özellik ve az ya da çok hepimiz tembeliz ve tembelliğimizle de gurur duymalıyız. Bu sayede yerleşik hayata geçip şehirler kurduk. Aletler yaptık ve teknolojiyi geliştirdik. Öyle bir noktaya geldik ki gelişen teknolojiyi avantajımıza kullanmaktansa teknolojinin bizi avantajına kullandığı noktalar oluşmaya başladı.
Mesela Facebook’a en son ne zaman girdiğinizi hatırlıyor musunuz? Hiç hesabınızı kapatmayı düşündünüz mü? Eee peki neden hesaplarımızı kapatmıyoruz? Amaaan kim uğraşacak mı diyorsunuz? Haklısınız.
Hesap açmak için "Yeni hesap oluştur", kayıt formunu doldurup kayıt ol butonuna basmanız yeterli. Hesabınızı kapatmak içinse kendini tekrar eden sıkıcı 8-9 adımı tammalamanız gerekiyor. Sanki bir şeyleri doğamıza aykırı tasarlayarak yapmamızı engellemek istiyorlar gibi...
Mutluluk Avantajı kitabında Shawn Achor daha az televizyon izlemek ve daha çok gitar pratiği yapmak istediğinden bahsediyor. Gitar pratiği yapmak için dolabını açıp, gitarını kılıfından çıkarması için 20 saniyelik bir vakte ihtiyacı olduğunu keşfediyor. Daha kolay pratik yapmak için gitarını standa koyuyor. Televizyon içinse kumandanın pillerini çıkarıp başka bir odadaki dolaba yerleştiriyor. Bu şekilde işten eve gelip kumandayı eline aldığında kumandanın çalışmadığını fark ediyor. Diğer odaya gidip piller almaya üşenip, hemen başucundaki gitarını çalmaya başlıyor. Adım adım bu davranış daha doğal gelmeye başlıyor ve istediği gibi daha sık gitar pratiği yaparken, daha az televizyon izlemeye başlıyor. Bu yaklaşıma da 20 saniye kuralı adını veriyor. Gitar çalmayı 20 saniye kolaylaştırırken, TV izlemeyi ise 20 saniye zorlaştırması tembelliğini kendi avantajına kullanmasını sağlıyor. Bunu aklınıza gelen hemen her alışkanlık için kullanabilirsiniz.
20 saniye elbette ufak bir örnek. İşin özü ise azaltmak istediğiniz davranışlar için daha büyük engeller geliştirirken, arttırmak istediğiniz alışkanlık için engelleri kaldırmakta yatıyor. Mesela spor salonuna gitmek için çanta hazırlamanız, kıyafetlerinizi değiştirmeniz, spor salonuna gitmeniz ve eşyalarını dolaba yerleştirerek ayakkabılarını değiştirmeniz gerekiyor. Bunun yerine bir ev programı olsa ve birkaç dumbell ile sporunuzu yapabiliyor olsanız ne güzel olurdu değil mi? 2012 yılında bende bu yöntemi uygulayarak spor salonuna gitmeyi bıraktım ve P90X isminde bir programla tanıştım. 6 ay boyunca haftada 6 gün ortalama 1 – 1,5 saat antrenman yaptım.
Bir gün finaller nedeniyle kaçırdım. Neyse telafi ederiz dedim, sonra hastalandım. Erasmus, tatil derken iyice spordan uzaklaştım. 3 sene içerisinde yaklaşık 20 kilo geri aldım. Sonrasında da işe başladım. Son 5 senedir de çevremdekiler beni sürekli bir kilo verme çabasında görüyor. Bir ay kilo veriyorum öteki ay alıyorum ve bundan gerçekten yorulduğumu fark etmeye başladım. Spor yapmak ve sağlıklı beslenmek için motivasyonumu bir süre koruyabilsem de bunu senelerdir tekrar düzenli bir alışkanlığa dönüştüremiyorum. Ne yapabilirim derken, Stephen Guise’nin Mini Habit isimli kitabıyla ilgili bir videoya denk geldim.
2019’da başlattığımız #PanoyuDoldur serimizde yeni deneyimler ve alışkanlıklar kazanmak için birkaç video hazırlamıştık. Bunlardan bir tanesi de 30 gün boyunca 20 dakika kitap okuma videosuydu. Eğer isterseniz o videoyu da kartlara bırakıyorum. Serisinin devamını isterseniz de yorum yapmanız yeterli… Özellikle yoğun günlerde bu alışkanlığı devam ettirmek benim için hiç kolay olmadı. Hatta bazı günler gerçekten bayılacak gibi olsam da okumaya devam etmiştim. 30 günün sonunda da birkaç hafta daha devam ettikten sonra düzenli okumayı bir alışkanlığa dönüştürememiştim. Minik Alışkanlıklar’ın önerisi ise beklentiyi olabildiğince düşürmekten yana. Eğer 20 dakikaya bile ulaşamıyorsanız hergün 1 sayfa, 1 paragraf hatta 1 cümle okumayı kendinize hedef verebilirsiniz. Eğer 1 sayfa kitap okuduktan sonra devam etmek istiyorsanız 20 dakika okumama kimsenin itirazı olmayacaktır. Bu yöntem ile birlikte bir dönem yapıp, bırakmaktansa hayatıma düzenli bir alışkanlık kazandırmak mümkün oldu. Pandemi döneminden beri ben de her gün 8 dakika spor yapıyorum ve kendimi çok daha mutlu hissediyorum.


Eğer aklınızda bir iş kurmak, blog yazmak, spor yapmak, resim çizmek gibi kazanmak istediğiniz alışkanlıklar varsa tembelliğinizden ödün vermeden bugün bahsettiğim 20 saniye kuralı ve minik alışkanlıklar yaklaşımı ile hayatınıza kolaylıkla bir yenilik katabilirsiniz.
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Yeni videolar her Pazar sabah saat 9.30’da Barış Özcan videolarının hemen arkasından yayınlanmaya devam edecek. Tabii beraberinde blog yazılarımız da gelecek. Beni desteklemek için kanalıma abone olup, videolarıma yorum ve beğeni bırakabilirsiniz. Kanalıma abone olmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sevgili ŞİRKET! Tekrar görüşene dek, kendinize çok iyi bakın. Hoşça Kalın!