Murat Kendugan
2021'de Zinciri Kırma Vakti Geldi!

2020’yi hep beraber yaşadık ve bu da olmaz dediğimiz ne varsa istisnasız başımıza geldi… Takvimlerde bir yıl gibi görünse de birçoğumuz için sanki bir asır gibi geçen bu yıl çok yakında bitiyor. 2020’yi kısaca özetle deseler ne derdiniz? “Pandemi?”, “Sağlık?”, “Fedakarlık?”, “Özlem?”, “Normalleşme?”.. Yorumlarınızı gerçekten merak ediyorum. Sanırım benim seçeceğim kelime “Değişim”. Bu değişim sürecinde de @Barış Özcan 'ın senelerdir Zinciri Kırma şeklinde üzerine basa basa anlattığı konsepti değiştirme vakti geldi diye düşünüyorum ve size 2021'de ZİNCİRİ KIRIN diyorum.
#ZinciriKırma #BarışÖzcan #2021
Videoma bir beğeni ve yorum bırakarak bana destek olabilirsiniz. Yeni videolardan ücretsiz haberdar olmak için de Abone ol butonuna tıklamanız yeterli :)
2020’yi hep beraber yaşadık ve bu da olmaz dediğimiz ne varsa istisnasız başımıza geldi…
Takvimlerde bir yıl gibi görünse de birçoğumuz için sanki bir asır gibi geçen bu yıl çok yakında bitiyor. 2020’yi kısaca özetle deseler ne derdiniz? “Pandemi?”, “Sağlık?”, “Fedakarlık?”, “Özlem?”, “Normalleşme?”.. Yorumlarınızı gerçekten merak ediyorum. Sanırım benim seçeceğim kelime “Değişim”.
İşimizi yaptığımız yer, sokağa çıkarken yanımıza aldıklarımız, insanlarla olan etkileşimimiz, alışveriş şeklimiz ve boş zaman aktivitelerimiz tamamen değişti. Ayrıca özel hayatımdaki köklü değişimler de bu yıl gerçekleşti. Evlendim, yeni bir eve taşındım, size her Pazar saat sabah 09:30’da videolar paylaşmaya başladım ve son olarak bankadaki işimden ayrıldım. Evet, bu yeni bir haber… 2021’de neden zinciri kırın dediğimi daha iyi anlatmak adına hayattaki bazı öncelikleri gözden geçirelim istiyorum.

TUIK’in “YAŞAM MEMNUNİYETİ” araştırmasına göre ülkemizdeki insanların yalnızca %52,4’ü mutlu. Mutluluklarının kaynağı ise çoğunlukla aile ve sağlık olarak görünüyor. Para ve iş ise toplamda kendine yalnızca %6,3’lük bir pay buluyor. Bunun sebebi duygusal bir toplum olmamız mı? Pek sanmıyorum…

Finansal Okuryazarlık Derneği’nin yaptığı bir araştırma gösteriyor ki her 5 kişiden 2'sinin birikimi bulunuyor. Diğer bir deyişle %60'ının kenarda parası bulunmuyor ve ucu ucuna maaştan maaşa yaşıyor. Başlarına gelebilecek herhangi bir felakette borç batağına düşmeleri an meselesi.
Ucu ucuna yaşayan biri olmak için öyle düşük maaşla çalışmanız da gerekmiyor. Özgür Demirtaş hocamızın “Para Biriktiren Adam” videosunda da bahsettiği gibi yalnızca bozuk paraları kenara koyarak bile minimum 12.000TL biriktirmek mümkün, daha iyi alternatiflerdense kanalına göz atabilirsiniz. Kazancı ile harcamaları arasında doğru bir denge kuramayan herkes ucu ucuna yaşama adayı.
Davranışsal ekonomide “sosyal kanıt” teorisi der ki; diğer insanların fikirlerine ve davranışlarına göre bir ürünü ya da hizmeti satın alım kararımız etkileniyor. Diğer bir deyişle; komşunun tavuğu komşuya kaz görünür. Eğer komşularınız şık çantalar, lüks kıyafetler ve pırlanta takılar alıyorsa sizin de hayat standartlarınızı bu noktaya yükseltmek isteğiniz artıyor. Tabii, bugün özellikle de pandemi koşullarında komşular sosyal medyada takip ettiğimiz milyonlar kazanan “influencerlar” Mali olarak bir çoğumuzun ulaşamayacağı ve çoğunlukla kurgusal hayatlar. Yani, size yalnızca görünmek istediği gibi görünen insanlar.
Özetle, bilerek ya da bilmeyerek içine girdiğimiz bir hamster tekerindeyiz. Yanlış anlaşılma olmasın burada kendine “influencer” diyen ve mutlaka pasif geliriniz olsun, aslansınız kaplansınız kursumu satın alırsanız siz de başarabilirsiniz demeyeceğim. Bu da bir yöntem ama birinin de çıkıp herkes girişimci olmak zorunda değil, herkes lider olmak zorunda değil demeli. 9-6 çalıştığınız işinizi de sevebilirsiniz. Ben 9-6 işimi seviyorum ve bunu daha büyük amaçlarıma ulaşmak için harika bir kaynak olarak görüyorum. Aslında ne zaman o tekere sıkışıyoruz biliyor musunuz? Parayla olan ilişkiniz zayıfladığında. Elimizdekinin değerini bilmediğimiz ve kısa vadede ulaşabileceğimiz küçük kazançlara odaklanarak uzun vadeli büyük ödüllerden vaz geçtiğimizde.
Barış Özcan gelenekleşen “ZİNCİRİ KIRMA” videosunu her yıl farklı bakış açılarıyla bizimle paylaşıyor ve şunları diyor;
Ölçülebilir bir hedef belirleyin.
Mesela 2021’de daha çok spor yapacağım demeyin. Her gün en az 10.000 adım atacağım deyin, her gün en az 30 dakika kitap okuyacağım deyin ya da kötü bir alışkanlıktan vazgeçeceğim deyin. Yani gözünüzün kestirdiği bir hedef belirleyin.
Hedefi ikiye böl
Sonra da bu hedefi ikiye bölün. Çünkü araştırmalar gösteriyor ki daha yılın ilk ayı bitmeden insanların yarısı hedeflerinden vaz geçiyor. Burada motivasyonunuzu canlı tutmak için gözümüzün kestiği hedefi yarı yarıya, hatta isterseniz çeyreği de olabilir, azaltmamız isteniyor.
Her gün bir adım ilerle
Sonrası ise basit, her gün kendinize koyduğunuz o minimum hedefi gerçekleştiriyorsunuz ve eğer canınız isterse çok daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Bir çeşit kendinize Tembellikten Kurtulma Yolları Aramayın videomda da bahsettiğim “mini alışkanlıklar” oluşturuyorsunuz. Bu şekilde devamlılığı sağlıyorsunuz.
Takvime çarpıları at ve zinciri kırma!
Son olaraksa başarılı olduğunuz her gün için takviminize bir çarpı atıyorsunuz. Tıpkı bir zincirin halkaları gibi bunları birleştirerek kendinize bir seri oluşturuyorsunuz ve beyninize karşı günlerce belki aylarca süren bu zinciri bir savunma mekanizması olarak kullanıyorsunuz. Çünkü vakit geçtikçe beyniniz hedefinize ulaşmanızı engellemek için türlü türlü hiç aklınıza gelmeyecek mazeretler üretmeye başlayacak ve siz de bak o kadar zaman yaptım. Şimdi zinciri kıramam demek adına bir dayanak noktası olarak takviminizi kullanacaksınız.
Harika bir metot ve birçok insana başarılar getirdiğine eminim. Ancak, benim kişisel tecrübelerime göre bu yöntem pek faydalı olmadı ya da ben beceremedim bilmiyorum. Kötü alışkanlıklardan kurtulma konusunda biraz daha geliştirilebilir mi? diye sormadan da edemedim. Örneğin; Sigara içmeyi bırakacak biri tamamen hayatından sigarayı çıkaracaksa “hiç içmemek” olan hedefini nasıl yarıya bölebilir ya da 40 sabah istisnasız erken uyanmak istiyorsanız bir sabah uyanayım, bir sabah uyanmayayım mı demelisiniz? Belki de öyle demelisiniz bunu ben de bilmiyorum ama DEĞİŞİM yılı olarak isimlendirdiğimiz 2020’de Zinciri kırmamak için uğraşacağımıza “zincirlerimizi kırsak nasıl olur?”
Videonun ilk bölümünde de bahsettiğimiz gibi ülkemizde yaşayanların yalnızca yarısı içinde bulunduğu konumdan mutlu. Hayatını ucu ucuna yaşayan insanlar var ve yıllar boyunca hepimizin oluşturduğu farkına varmadığımızda zincirlerimiz var. Hayatımızı bir sıcak hava balonu gibi düşündüğümüzde. Bu zincirler havalanmaya çalışan balonumuzu alçakta tutan kum torbaları gibi… bir üstümüzden atsak rahatlayacağız. Her gün 20 dakika spor yapacağım deyip gece geç saatte yemek yiyorsanız, az uyuyorsanız ya da çalıştığınız işte stresliyseniz 20 dakika spor yapmak balondaki sıcak havayı arttırmak gibi sizi yukarı taşıyacaktır ama yüklerinizden kurtulmazsanız balon asla istediğiniz kadar yükselmeyebilir. Bu nedenle diyorum ki 2021’e kum torbalarını atarak, zincirlerimizi kırarak başlayalım. Eğer siz de benim gibi biraz inatçıysanız yapmaktansa yapmamaktan ve başarıp göstermekten keyif alacağınıza eminim.
Peki, Zinciri nasıl kıracağız?
Bunun için önce kendimize dürüst olma konusunda söz vermemiz ve yapmamız gereken 3+1 adım bulunuyor.
Kırmak istediğiniz zinciri tanımlayın.
Diyelim ki kilo vermek istiyorsunuz ya da daha fazla kitap okumak istiyorsunuz. Burada sizi bu alışkanlıktan alıkoyan şey ne? Kitap okumak istiyorsunuz ama televizyon izlemek daha cazip geliyor. Çalışmaktan vakit bulamıyorsunuz, evde kendinize uygun bir ortam sağlayamıyorsunuz. Zincirlerinizi tanımladıktan sonra ikinci adımımıza geliyoruz.
Gözlemleyin!
Bu noktada kendinize dürüst olmanız çok önemli. Hayalini kurduğunuz o alışkanlığa ulaşmak için en güçlü zincirlerden kurtulmalısınız. Bunun için de bunu doğru tanımlamalısınız. “Yeni yıl yeni ben” bu yıl harika bir insan olacağım demeden önce durun ve sizi o istediğiniz kişi olmak için geride tutan şeyin ne olduğuna bakın. Eğer kitap okumak istiyorum ama vakit bulamıyorum diyorsanız 1 hafta boyunca saat saat neler yaptığınızı not almalısınız. Örneğin benim planıma baktığınızda kahvaltı ya da öğle yemeğini geceden hazırlama ve bu şekilde gün içerisinde 30 dakika tasarruf etmek mümkün ya da televizyon süremizi azaltarak yine kitap okumak için vakit oluşturabilirim. Sonuçta pandemi ile birlikte oluşturduğum yeni bir düzen, kendi içinde devam eden 10’larca zincirim var. Yeni bir zincir eklemeden önce sınırlı olan 24 saatimden bir başka zinciri çıkarmam gerekiyor. Bu yöntemle ben de önce bu zincirlerden kurtulalım istiyorum. Oluşan boş vakitte ister yatay, ister dikey yeni zincirler oluşturmaksa çok daha olay olacak.
Zincirleri Oluşturun ve Kırmaya Başlayın!
Son olaraksa, yine Barış Özcan’ın takvimini kullanarak kırmak istediğimiz zinciri yukarı yazıyoruz ve kurşun kalemle kırmak istediğimiz zincirleri çiziyoruz. Örneğin; biz bu sıralar çok fazla MasterChef izliyoruz ve program Pazartesi-Salı-Perşembe-Cumartesi ve Pazar günleri yayınlanıyor. Cumartesileri size Pazar videolarımızı hazırladığım için hedefim o günkü bölümleri izlememek. Bu nedenle her Cumartesi’ye bir çarpı atıyorum ve izlemediğim günler için bunları siliyorum. Her ay kendimi fazla zorlamadan “Marjinal Kazanca” odaklanıp zincirleri tek tek kırarak faydalı bir aktivite için kullanabileceğim boş zaman oluşturuyorum. Bu zincirleri benzer şekilde iş hayatı için de uygulayabilirsiniz. Ekibe yeni katılan arkadaşlarınızla işleri paylaşarak yeni projeler üzerine çalışacağınız bir zaman dilimi oluşturabilirsiniz ya da otomatikleştirebileceğiniz bir süreci belirleyerek daha fazla boş vakit bulabilirsiniz. Burada önemli olan sizi alçakta tutan kum torbalarını belirlemek, yükselmenize engel olan zincirleri kırıp ilerlemek.
3+1 adımın en önemlisi ve tüm sistemin çalışmasını sağlayan şey ise +1'de gizli.
Kendinize dürüst olun.
2021’de ister sizi mutlu edecek yeni zincirler oluşturun, ister var olan zincirlerinizi kırın. Hayatta olmaz dediğimiz her şeyin mümkün olabileceğini gösteren 2020 biterken “DEĞİŞİME” açık olun. Sevdiklerinizle sağlıklı mutlu ve başarı dolu bir yıl olması dileğiyle…
Yazımı okuduğunuz için teşekkür ederim. Yeni videolar her Pazar sabah saat 9.30’da Barış Özcan videolarının hemen arkasından yayınlanmaya devam edecek. Tabii beraberinde blog yazılarımız da gelecek. Beni desteklemek için kanalıma abone olup, videolarıma yorum ve beğeni bırakabilirsiniz. Kanalıma abone olmak için buraya tıklayabilirsiniz.
Sevgili ŞİRKET! Tekrar görüşene dek, kendinize çok iyi bakın. Hoşça kalın!